öncekiLeyla Constancesonraki


Leyla Constance

Ben ülkemi çok seviyorum öyle ki başka bir ülkeye gitsem hiçbir şey yiyemeyeceğimi düşünüp başka bir ülkeye gitmeyi hayal bile edemiyorum.. Hindistanı çok merak ediyorum Mısır da benim en çok merak ettiğim ülkelerden görmek istediğim ülkelerden ama ikisine de gitmeye çalışırsam yiyeceğim şeyleri yanımda götüreceğimi düşünüyorum hep.. Konuştuğumuz dilin yani Türkçenin dünyanın en güzel en doğru anlaşılır dil olduğuna mantığa en yatkın gramer kurallarına sahip olduğuna inanıyorum.. Ülkem hakkında eleştirilere elbette açığım ama bu ülke de yaşayıp bu ülkenin şartlarından haberdar olanların yerinde ve mantıklı eleştirilerine açığım.. Yoksa bazılarının bu ülkede yaşamadıkları halde sırf bu ülkenin vatandaşı sayıldığı için yahut bu ülke kökenli olduğu için yaptığı eleştirileri makul kabul edip tahammül gösteremem.. Benim ülkemin vatandaşı olmadan yahut bu ülke de yaşamadan benim ülkemin iç meseleleri hakkında eleştiride bulunan yabancılara hiç tahammül edemem.. Bir yabancının benim ülkemin iç meseleleri hakkında, benim milletimin tutumu hakkında yorum yapabilmesi için bu topraklarda yaşaması bu toprakların havasını soluyor olması gerektiğine inanıyorum.. Yani misal ben hiç İngiltereye gitmediğim halde kalkıp Theresa May'in neden seçildiğini ingiliz vatandaşlarının mantıklı düşünemediğini falan söyleyemem, bunu eleştirmem, bu konu hakkında yorum yapmam doğru değil bence.. Örneğin Sarkozy hakkında hep öyle düşünmeme rağmen bunu hiç dile getirmedim kendime sakladım çünkü ben Fransa'da yaşamıyordum o konuda yorum yapmak bana düşmezdi diye düşündüm hep.. Ancak bazı yabancılar bu konuda benimle aynı şekilde düşünmüyor fütursuzca eleştiri yapma hakkını kendinde bulabiliyor buna çok kızıyorum.. Benim ülkemin vatandaşı olupta, bir şekilde yurtdışında yaşamaya başlamış insanlarda artık burada yaşamamalarına rağmen (burada şu an olup biten konular hakkında) olayların içinde olmadıkları halde eleştiri yapma hakkını kendinde bulabiliyorlar buna da katlanamıyorum..

Benim ülkem hakkında yorum yapabilme hakkı olduğunu düşündüğüm insanlar; bu topraklar üstünde yaşayan bu ülkenin şartlarını doğru değerlendirebilecek bu milleti az çok tanımaya başlayan insanlardır.. Dolayısıyla benim ülkem hakkında objektif yorumlar yapabileceğine inandığım insanlar başka bir ülkede doğup büyüyen ancak daha sonra benim ülkemde yaşamaya başlamış insanlar.. Yani sonradan bu ülkeye gelip yerleşen ve yaşamaya başlayan insanların bu ülke hakkında yorumlarını çok önemsiyorum bunların yaptıkları yorumların objektif, tarafsız yorumlar olduklarını düşünüyorum.. İşte bu yüzden youtubeda dolaşırken izlediğim videolar genelde sonradan ülkemize gelen insanların düzenlediği videolar.. Elin oğlu diye bir program vardı onu çok sevmiştim ama bitti ne yazık ki.. Şimdi mecburen o tarz bir program olmadığından youtubeda arayıp buldupum videolarla yetiniyorum..

İşte youtubeda gezinirken farkettiğim inanılmaz tatlı Belçikada büyüyen aslında alman kökenli güzeller güzeli bir kızın kanalına denk geldim Leyla Constance adlı bu arkadaşımızın kanalına buradan ulaşabilirsiniz.. En beğendiğim videosu sadece Türkiyede olan 5 şey başlıklı videosu aşağıda paylaşıyorum.. Bu kız yüzünden ne kadar çok ekmek yediğimi farkettim ve ekmek yemeyi bıraktım.. Kendisine teşekkür etmeliyim sanırım çünkü ekmek yemeyi bıraktığımdan beri kendimi çok zinde hissediyorum.. İşe giderken hergün geç kalıyordum ama ekmek yemeyi bıraktığımdan beri erkenden uyanıyorum nedense.. Açlıktan erken uyandığımı söyleselerde ben buna inanmıyorum..:))
Leyla Constance adlı arkadaşımıza bu tür eğlenceli videoları için teşekkür ediyor kendisini ilgiyle takip ettiğimizi belirtmek istiyorum.. Sizlere de kendisini takip etmenizi kanalına abone olmanızı tavsiye ediyorum.. Kızlar için de çok güzel makyaj videoları hazırlıyor dikkatinize.. Hoşça kalın..


Ahmet TATAR